BAHIS HARAM MI DIYANET > ANCAK BAZı KIşILER DINî


Borç ödemek amacıyla da olsa şans oyunları oynamak, faiz ve kumara bulaşmak haramdır.


Şans Oyunları Haram mıdır? Kazanılan Para ile Hayır Yapılabilir mi?

Ortada karşılıklı bir para koyma söz konusu ise veya yenilen (kaybeden) taraf çayların parasını ödüyorsa, bu tür oyunlar haramdır. Böyle bir iddia yoksa mesele haramlıktan çıkar. Ancak bu, hiçbir sakıncası olmadığı anlamına gelmez. Çünkü bu tür oyunların alışkanlık haline gelmesi, zaman israfına düşülmesi her zaman mevzu bahistir. Bu sebeple en doğru hareket böylesi oyunlara hiç bulaşmamaktır.İlave bilgi için tıklayınız:

Borç ödemek amacıyla da olsa şans oyunları oynamak, faiz ve kumara bulaşmak haramdır.İslam alimleri bu mevzuda iki görüşe sahipler. Bir kısmı, haram mal alınmaz, alınsa bile yenmez, diyorlar. Bunlara göre, haramı almaktansa denize, yahut ateşe atmak daha tehlikesizdir. Bilhassa zühd ve takva mesleğinde giden bu zatlardan biri olan Fudayl Hazretleri, eline geçen dirhemlerin haram olduğunu anlayınca taşların arasına doğru fırlatmış, "Ben haram malı elimde tutmak istemem." diyerek hiçbir suretle istifadeye layık görmemiştir.Ancak başta İmam-ı Gazali, bazı alimler de sahibi bilinmeyen haramı bir fakire vermeyi daha uygun bulmuş; denize, ateşe atmakta hiç bir fayda olmadığına, halbuki muhtaca vermekte mutlak faydaların olduğuna dikkati çekmişler. Gazali (kuddise sirruhu) bu mevzuda İhya'sında deliller de serdetmiş, Resul-i Ekrem Efendimizin (asm) kendisine ikram edilen koyun etinin haramdan kazanıldığını anlayınca, hemen geri çekilip, fakirlere gönderttiğini, ayrıca Bizans'ın İranlılara karşı harbi kazanacağı konusunda bahse giren Hazreti Ebu Bekir (ra)'in dediği çıkınca, aldığı develeri de fakirlere verdiğini misal olarak zikretmiştir. Bunlar haramdı, ama fakirlere göndermekte mahzur görülmemiştir.Demek ki, haram mal yenmez, ama menfaatı şahsından uzak, fakirlere verilir. Bundan sevap da beklenmez, sadece mesuliyetinden kurtulma esas alınır.Buna göre şans oyunlarından çıkan para fakirlere verilmelidir. Borç ödemek için başkasından borç alınabilir.

Şans oyunlarından kazanıldığı bilinen ikramiyeyi almanın ..

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Alo Fetva Hattı’na (190) göre ise futbolun haram olduğu doğru değil: "Diyanet’in böyle bir fetvası yoktur. Malayani demek günah ya da mekruh olduğu anlamına gelmez. Hocalar nasıl böyle bir şey demişler, bu anlaşılmaz bir şey… Şortun kısa olması doğru değil. Ama bazı mezhepler bu konuda daha esnektirler. İçine streç giyebilirsiniz. Bunlar futbolun kendisini haram kılmaz. Mesela denize slip veya boxer mayoyla girmek günahtır ama diz kapağına kadar kapalıysa günah değil. Sahadaki diğer oyunculardan birinin şortu kısaysa onun günahı seni ilgilendirmez. Profesyonel Müslüman futbolcunun Barcelona forması giymesi günah değildir, amblemindeki haç işareti önemli değil. Ama futbolcu değilseniz, siz giymeyin. Tabii giyerseniz günah da değildir."


CEVAP
Hayır, caiz olmaz, kumar olur.

Sual: Futbol veya başka oyunları, spor gayesiyle oynamak günah mıdır?
CEVAP
Avret yeri açık olursa veya namaza mani olursa, her oyun haram olur.

Küçük Çapta Bahis Oyunu Oynamak Haram ve Günah mıdır?

İslâmiyet, ortaya mal ve para konarak oynanacak hiçbir şans oyununa izin vermemiştir. Eğer fakirlere, zayıflara ve düşkünlere yardım edilecekse, bu tip kurumlar kanalıyla olmasına gerek yoktur. İslâm'ın hukuk, toplum ve ahlâk düzeni, kimsesizleri korumak, hayır müesseselerini yaşatmak için kumar tertibine ihtiyaç duymamaktadır. Karşılıklı bahis ve iddialaşmak gibi tertip ve oyunlar da aynı şekilde kumar sayılmaktadır.

Kendi bilgimizi kullandığımız için, acaba bu tip şans oyunları caiz olur mu?
CEVAP
Hayır, caiz olmaz.

15-Şans oyunları oynamak günah mıdır

Piyango ve spor toto gibi oyunlar zaten kumar sayılmaktadır. Zira kumarın bütün özelliklerini içinde taşıyor. Piyango şeklindeki kumarın İslam öncesi Cahiliye devrinde de olduğu bilinmektedir. Onlar oklar üzerine işaretler koyar, oktaki çıkan işarete göre para alırlardı. İslâmiyet kumarın herçeşidini haram kıldığından, piyango da bunların içindedir. Nitekim bir âyet-i kerimede şöyle buyurulmaktadır:

Bunlar için yeni ictihada ihtiyaç yoktur.

Şans oyunu
Sual:
Bazı şans oyunları, tamamen rastlantıya dayanmıyor, bilgi ve yetenek de, gerektiriyor.


BAHIS OYNAMAK HARAM Mı > DIYANET ŞU AN KI BORSA SISTEMI

Şans oyunları, kazanma ve kaybetme ihtimalinin olduğu oyunlara denir. Bu bakımdan eğer kazanma ve kaybetme ihtimali varsa, bu oyunlar şans oyunlarına gireceğinden haram kısmına girmektedir. Nitekim iddia denilen şans oyunu da kazanma ve kaybetme şeklinde olan bir oyundur. Hatta kişi kazanacağını kesin olarak bilse bile oynayamaz. Bu bakımdan bu oyunu oynamak caiz değildir.

Kumar oyunlarını telefonda ya da bilgisayarda oynamak günah mı?

Şans oyunları, kazanma ve kaybetme ihtimalinin olduğu oyunlara denir. Bu bakımdan eğer kazanma ve kaybetme ihtimali varsa, bu oyunlar şans oyunlarına gireceğinden haram kısmına girmektedir. Nitekim iddia denilen şans oyunu da kazanma ve kaybetme şeklinde olan bir oyundur. Hatta kişi kazanacağını kesin olarak bilse bile oynayamaz. Bu bakımdan bu oyunu oynamak caiz değildir.İslam dini, kumarın ve şans oyunlarının azını da çoğunu da haram kılmıştır. Bu bakımdan ister az miktarda bir para ile oynansın, ister çok miktarda olsun, ikisi de haramdır.Boş yere geçen her ânın, pek çok fırsatları da beraberinde götürdüğü kabul etmemiz gereken bir gerçektir. Çünkü insanın vakti dünyanın ömrüne nisbetle çok az ve kısadır. Bu bakımdan, tek bir saniyesi dahi altından daha kıymetli olan zamanın, ebedî hayata nur ve ışık tutacak meşguliyetlerle geçmesi gerekir. Bunun için, mü’minin ibadeti ve işi bir hayır üzere olduğu gibi, geriye kalan zamanı da mânâsız olmamalı, meşru dairede yaşanmalıdır. Tâ ki, bir taraftan kazanırken, diğer yandan kaybetmiş olmasın.Zamanımızda, insanın zamanını katleden o kadar lüzumsuz meşguliyetler vardır ki, bunlardan birçoğu maddî ve mânevî gelişmeye sahip olmadığı gibi, insanı yaratılış hikmetinden uzaklaştırdığı da bir gerçektir. İşte, insan bu çeşit gayesiz ve hedefsiz şeylerden kendisini ne kadar çekip çevirse o derece kâr içinde olur.Belli bir mesai sarf eden ve çalışan insanın dinlenmesi ve istirahat etmesi ne kadar hakkı ise, İslâm'ın yasakladığı sınırı aşmamak şartıyla, bazı oyun ve eğlencelerde bulunmak da mümkün ve normaldir. Ama bu oyun ve eğlencelerin bir ucu, dinimizin haram kıldığı şeyerden birisine yaklaşır ve bulaşırsa, o oyun meşruiyetini kaybetmiş olur.Çeşitli adlarla yapılan “kültürel faaliyetler”de ve “spor müsabakaları”nda aynı şartları aramamız gerekir. Bunlar mubah ve meşru görülen daire içindeyse, haram olduğundan bahsedilemez. Meselâ bu faaliyetlerin bazısı erkek-kız karışık olarak icra edilirse, birtakım dinî mahzurları da beraberinde getireceği açıktır.Çünkü dinen bir kimse ancak kendisine ebedî olarak nikâhı düşmeyen —anne, kız kardeş, hala, teyze gibi— kimselerle yalnız kalabilir, birlikte bulunabilir, elini tutabilir, konuşabilir. Bunun dışında, hayatî bir durum olmadığı müddetçe, bir erkeğin mahremi olmayan bir kadınla; kadının da mahremi olmayan bir erkekle birlikte bulunması, tokalaşması, elini tutması caiz görülmemiştir.Sportif faaliyetlerde de aynı şeyleri söylemek mümkündür. Namaz geçirilmeyecek, kumara girmeyecek ve vücudun bir başkasına gösterilmesi caiz olmayan yerlerinin açılmasına meydan verilmeyecekse, dinî bir mahzurdan söz edilemez.Dinimiz gerek faydalalığı, gerekse görünüşte bir faydası olmasa da zararsız oluşu bakımından, ok atmak, mızrak kullanmak, güreş, yüzme, koşu ve at yarışları gibi oyunları meşru kılmıştır. Hattâ bunlardan bazıları da sünnettir.Hz. Rukâne’nin Müslüman olmasına, Peygamberimiz ile güreşmesi ve üç defasında da Peygamberimiz (asm)'in kendisini mağlûp etmesi vesile olmuştur.1Yine Peygamberimiz (asm)'in Hz. Âişe (ra) ile yarıştığı, müteaddit defalar onu geçtiği de rivayet edilmektedir.2Keza Peygamberimiz (asm) Habeşlilerin gösterdiği mızrak oyunlarını Hz. Âişe ile birlikte seyretmiş ve bu tip eğlencelerin caiz olduğunu bizzat kendi hayatında göstermiştir.Cihad meydanlarında mücahitlerin yardımcısı olan atı övmüş ve savaştan önce tertiplenen at yarışlarında birinci gelenlere çeşitli armağanlar vererek bu sporu desteklemiştir. Burada esas gaye, cihada hazırlık yapmaktır. Savaş öncesi bir eğitim ve idmandır.Fakat İslâm'ın meşru kıldığı bazı oyun ve eğlencelerde, bugün bazı uygulamalarla helâl dairenin dışına taşılmıştır. Meselâ, güreş, yarış ve yüzmede başkalarına gösterilmesi haram olan yerlerin açılması gibi.Bazı oyunlar da kumara âlet edilmektedir. At yarışları, piyango, spor-toto-loto ve karşılıklı bahis bunlardan bazılarıdır.Piyango ve spor toto gibi oyunlar zaten kumar sayılmaktadır. Zira kumarın bütün özelliklerini içinde taşıyor. Piyango şeklindeki kumarın İslam öncesi Cahiliye devrinde de olduğu bilinmektedir. Onlar oklar üzerine işaretler koyar, oktaki çıkan işarete göre para alırlardı. İslâmiyet kumarın herçeşidini haram kıldığından, piyango da bunların içindedir. Nitekim bir âyet-i kerimede şöyle buyurulmaktadır:

“Ey iman edenler, şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir. Bunlardan uzuk durun ki kurtuluşa eresiniz.”3
İslâmiyet, ortaya mal ve para konarak oynanacak hiçbir şans oyununa izin vermemiştir. Eğer fakirlere, zayıflara ve düşkünlere yardım edilecekse, bu tip kurumlar kanalıyla olmasına gerek yoktur. İslâm'ın hukuk, toplum ve ahlâk düzeni, kimsesizleri korumak, hayır müesseselerini yaşatmak için kumar tertibine ihtiyaç duymamaktadır. Karşılıklı bahis ve iddialaşmak gibi tertip ve oyunlar da aynı şekilde kumar sayılmaktadır.Meselâ, iki kişi yarışa çıkmadan önce birisi, “Eğer beni geçersen sana şu kadar vereceğim, şayet ben seni geçersem bana şu kadar vereceksin.” derlerse, böyle bir bahis kumara girer. Ancak tek taraflı olursa caiz olur. Yani taraflardan birisi,”Beni geçersen sana şu kadar vereceğim, fakat ben seni geçersem sen bana birşey verme.” der ve anlaşırlarsa, böyle bir iddia meşrudur. Bu parayı alan kimsenin onu kullanması caizdir.Top oyunlarında da, namazın geciktirilmesine veya terkine, başkalarına gösterilmesi caiz olmayan yerlerin açılmasına meydan verilmediği, vücudun yaralanmasına ve sakatlanmasına sebep olmadığı müddetçe bir mahzurdan söz edilemez. Bu hususlardan birisi söz konusu olunca meşru olmaktan çıkar.Dipnotlar:

1. Tirmizî, Libas: 42.
2. İbni Mace, Nikâh: 50.
3. Mâide, 5/90.(Mehmed Paksu, İbadet Hayatımız-1)

Para karşılığı değil de zevkine kumar oynanır mı

Güreşçinin kazandığı
Sual: Oğlum güreşçi olacak. Komşular, (Güreşçinin, müsabakalarda alacağı para kumara girer, haram olur) diyorlar. Avret yeri kapalı olarak müsabakalara katılıp ikramiye almak günah mıdır?
CEVAP
Hayır, kumara girmez, haram olmaz. (Sen yenersen, ben sana vereceğim, ben yenersem, sen bana vereceksin) şeklinde olan anlaşma kumardır. Bunun dışında, her çeşit müsabakada, kazananlara ikramiye vermenin mahzuru olmaz. Avret yeri açık olursa, o ayrı bir günahtır. Kazancı haram olmaz.