Araştırmada çok çarpıcı bir bilgiye ulaşıldı


Söz konusu hukuk bürosu, Asya’daki bahis büroları üzerinden Braga- Fenerbahçe maçında “2 ve üzeri kırmızı kart çıkma” bahsi için Singapur merkezli bir bahis şirketine 3 farklı hesaptan çok yüklü bahisler yatırıldığı bilgisini ortaya çıkardı. Hukuk bürosu bununla da yetinmedi; Ivan Bebek’in, Hırvat bahis mafyası lideri Ante Sapina ile arasında bağlantı olup olmadığını irdeledi. Araştırmada çok çarpıcı bir bilgiye ulaşıldı. Bebek’in eski yardımcısı Tomislav Sekta’nın, Sapina ile bağlantısı olduğu saptandı.


Rus bahis mafyasının dünya kupasına müdahalesi

Hırvat hukuk bürosunun avukatları, Saraybosna’da Sapina davasına bakan Boşnak hakim Nova Panica’dan da bilgi aldı. Panica’nın verdiği bilgi, Bebek’in eski yardımcısı Tomislav Sekta’nın Sapina ile olan bağlantısını ortaya döktü. Bu bilgilere, bahis mafyası lideri Ante Sapina’nın iki kardeşi üzerinden ulaşıldığı bildirildi. İvan Bebek davasına Ante Sapina’nın daha önce davasına bakan Slovak UEFA komiseri Josef Marko’nun atanmasını sağlayan sarı-lacivertli kulüp, elde ettiği bilgilerle Hırvat hakem hakkındaki soruşturmanın daha da derinleştirilmesinin önünü açtı.

İddialara göre Hoyzer, Hırvat bahis mafyası lideri Ante Sapina'dan 60 bin Euro ve 1 plazma televizyon almıştı. Skandalın ardından tutuklanan Robert Hoyzer 2 yıl 5 ay hapis cezasına çarptırıldı. Aradan geçen yıllarda cezasını çeken eski hakem, ömür boyu men cezası aldığı için hakemlik yapamasa da Almanya Futbol Federasyonu'nun özel izniyle amatör kulüplerde futbol oynama ve yönetici olarak çalışabilme şansı yakaladı.

Rus mafyası neye müdahale etmiyor ki.

Rober Hoyzer, bahis oynadığı için yönettiği bazı maçları manipüle ettiğini itiraf etmiş ve Hırvat mafyası ile işbirliği yaptığını açıklamıştı.

Hırvat mafyası iddiasıÖte yandan, N24 özel televizyonuna açıklamalarda bulunan Hoyzer, bahis skandalına daha birçok kişinin karıştığını söyledi.

Türkiyede 29 maçta şike iddiası – DW – 20.11.2009

Dikkat ettiyseniz, bu listede, Sırp ve Hırvat kökenli olup da 250 bin dolarla daire satın alarak TC vatandaşlığı edinmiş uluslararası uyuşturucu mafyası baronlarına yönelik operasyonlar ile, en çarpıcı örneğini güzellik merkezi işleten ve yasadışı bahis örgütlenmesinin paralarını akladıkları iddiasıyla gözaltına alınan karı-koca ve adamları türü yapılanmalara karşı yürütülen operasyonlar da yer almıyor.

İtalya’da Moggi, Almanya’da da Hırvat bahis mafyası bazı hakemlerle anlaşarak müsabaka sonuçlarını manipüle etmiş, ligin sonucunu doğrudan etkilemişlerdi.

“SüperŞike” de ise böyle bir işaret yok… İleride bu ihtimalin önünü kapatmak için de hakem atamalarını artık torbaya sokma zamanı geldi gibi.

Bu madde Mafyaların genel tanımı hakkındadır

Dikkat ettiyseniz, bu listede, Sırp ve Hırvat kökenli olup da 250 bin dolarla daire satın alarak TC vatandaşlığı edinmiş uluslararası uyuşturucu mafyası baronlarına yönelik operasyonlar ile, en çarpıcı örneğini güzellik merkezi işleten ve yasadışı bahis örgütlenmesinin paralarını akladıkları iddiasıyla gözaltına alınan karı-koca ve adamları türü yapılanmalara karşı yürütülen operasyonlar da yer almıyor.

UEFA Tahkim Kurulu üyesi ve eski Futbol Federasyonu Başkanı Levent Bıçakçı, NTV'nin sorularını yanıtlarken, suçlu bulunan klüpler için küme düşmeden puan silmeye kadar çeşitli cezalar verilebileceğini söyledi.

UEFA yetkililerinin şike skandalı ile ilgili olarak Türkiye Futbol Federasyonu yetkilileri ile 25 Kasım Çarşamba günü buluşacağı bildirildi.

Skandal ile ilgili olarak NTV spor yorumcusu Mehmet Aydın, şunları söyledi:

“Birkaç ay önce UEFA yetkilileri Türkiye'ye gelip alt liglerdeki karşılaşmalara ilişkin incelemeler yapmıştı. Ama Bochum Savcılığı 'Süper Lig' deyince işin boyutu değişti. Türkiye'dekiler nasıl, oyuncular mı kullanıldı, yoksa kulüpler mi işin içinde, bunlar ortaya çıkacak. Bochum Savcılığı'nca yapılan bir araştırmada çok daha kolay sonuç alınacağını ve bazı kulüp ve futbolcuların cezalandırılacağını düşünüyorum. Zannediyorum 2008 ve 2009 yıllarına ilişkin maçlardan söz ediliyor. Biz Akçaabat olayında başımızı kuma gömmüştük..."


Milliyet spor yazarlarından Mehmet Demirkol da, NTV'de skandalı şöyle yorumladı:

“Doğrudur, uzun süredir konuşuluyordu, ufak tefek haberlerle Türk basınına da yansıyordu. Herhalde konuşmalar ayyuka çıkınca erken bir açıklama yapma gereği hissettiler sanıyorum. Burada önemli olan şikenin Almanya merkezli oluşu önemli. Genelde Avrupa merkezli görünmekle birlikte asıl yapanların Uzakdoğu, Güneydoğu Asya, Balkanlar'da olma ihtimali daha yüksek. Arnavut mafyası, Çin mafyası olma olasılığı daha yüksek. Savcılığın yaptığı açıklamada en önemli nokta; ünleri ne olursa olsun cezalandıracağız, demeleri. Türkiye liginde 29 maçın şüpheli olması değil de, Avrupa'nın büyük kulüplerinin bu işin içine girmiş olması ihtimali çok önemli. Almanya olması işin boyutunu biraz değiştiriyor. Çünkü köküne kadar giden bir Adalet sistemleri var. Ama burada UEFA'nın da üzerine gittiğini biliyoruz. İlk yarı, ikinci yarı bahisleri doğrultusunda en az 50 maçın dizayn edildiği haberleri vardı. FİFA'nın kendisi mafya olmakla da suçlanıyordu. Belki artık kendilerini temizlemek için üzerine gidiyorlar.”


Deutsche Welle, şike skandalına ilişkin gelişmeleri şöyle yansıttı:

Bochum Savcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada yeni bir şike skandalıyla ilgili çok önemli ipuçlarına ulaşıldı. En az dokuz ülkeyi kapsadığı belirtilen bahis skandalında Fenerbahçe’nin oynadığı bir maçın da adı geçiyor.

Alman spor haberleri ajansı SID, ülkenin saygın gazetelerinden Süddeutsche Zeitung ve başkent gazetesi Berliner Morgenpost’un ulaştığı bilgilere göre aralarında Alman ve Türk takımlarının bulunduğu geniş çaplı yeni bir şike skandalı patlak vermek üzere. Berlin merkezli bir bahis çetesinin, özellikle Türkiye Süper Ligi’ndeki maçlara büyük paralar yatırdıkları tespit edildi. Şike skandalına Türk Milli Takımı formasını giyen bazı futbolcuların da karıştığı iddia ediliyor.



14 Temmuz 2009 tarihinde, Fenerbahçe’nin Almanya’da yaptığı yaz kampı sırasında, SSV Ulm 1846 takımıyla oynadığı ve sarı-lacivertli ekibin 5:0 kazandığı maçla ilgili Bochum Savcılığı tarafından soruşturma yürütüldüğü ortaya çıktı. Süddeutsche Zeitung’da yer alan habere göre, maçı farklı mağlubiyetle tamamlamaları karşılığında SSV Ulm’den bazı futbolcuların para aldıkları bilgisine ulaşıldı.



Haberde söz konusu futbolcuların isimlerine yer verilmezken, şike bedelinin “fazla yüksek olmayan beş rakamlı bir meblağ” olduğu kaydedildi. Savcılığın soruşturma dosyasında, söz konusu karşılaşmanın ilk dakikalarında Ulm'lu futbolcuların, girdikleri iki tane yüzde yüzlük gol pozisyonunu bilinçli olarak değerlendirmedikleri ifadesi yer aldığı haber veriliyor.



Konuyla ilgili görüşlerine başvurulan Alman Futbol Federasyonu (DFB) Kurumsal İletişim Direktörü Harald Stenger, “Gerek UEFA gerekse DFB’nin erken uyarı ağı, Almanya’da şike şüphesi uyandıracak bir uyarı vermedi. Bochum Savcılığı’nın yürüttüğü soruşturmayla ilgiliyse yorum yapma yetkimiz york. Soruşturma sonucunu beklemek zorundayız” demekle yetindi. Federasyon yetkilisi, bu açıklamasıyla –dolaylı da olsa- Fenerbahçe’nin Ulm’le oynadığı maçla ilgili savcılık soruşturması yürütüldüğünü doğrulamış oldu.



Berliner Morgenpost gazetesinin ulaştığı bilgilere göreyse Almanya başkentinde örgütlenen uluslararası bir bahis çetesi, özellikle Türkiye Süper Ligi maçlarına büyük paralar yatırdı. Bahisler Almanya’da oynanırken, aralarında Türk Milli Takımı formasını da giymiş ünlü futbolcuların bulunduğu çok sayıda futbolcunun da bu çeteyle bağlantısı var. Haberde Bochum Savcılığı’nın soruşturma dosyasında hangi futbolcuların adının geçtiğineyse yer verilmedi.



Berliner Morgenpost, Berlin’deki güvenlik makamlarına dayandırdığı haberinde, şike skandalıyla ilgili olarak yaklaşık 100 kişi hakkında soruşturma yürütüldüğünü duyurdu. Bochum Savcılığı, şike konusundaki iddialara açıklık getirmek üzere basın toplantısı düzenleneceğini duyurdu. Toplantıya, soruşturmalara eşlik eden Avrupa Futbol Federasyonları Birliği UEFA’dan da bir yetkilinin katılacağı açıklandı.



Türkiye ve Almanya’nın yanı sıra Avusturya, Belçika, Bosna, Hırvatistan, Macaristan, Slovenya ve İsviçre liglerinden takımların da adı şike dosyasında yer alıyor. Bu ülkelerde de çok sayıda futbolcu, teknik direktör, hakem ve idarecinin Berlin merkezli çeteyle işbirliği yaptığı, yaklaşık 40 maçın manipüle edildiği öne sürülüyor. Eş zamanlı olarak söz konusu ülkelerde emniyet güçlerinin yaptığı baskınlarda gözaltına alınanların olduğu haber veriliyor.



Alman Bild gazetesi, yakalananlar arasında Berlin’deki çetenin elebaşlarından üyelerinden Hırvat Ante ve Milan Sapina kardeşler de bulunuyor. Söz konusu kişilerin adı, 2005 yılında Almanya’yı sarsan “Şikeci Hakem Hoyzer” skandalına da karışmıştı. Ante Sapina üç yıl hapis cezasına çarptırılmış, olaya adı karışan iki kardeşinin aldıkları hapis cezalarıysa tecil edilmişti.



Alman futbol tarihinin en büyük skandalı 2005 yılında patlak vermişti. Almanya Birinci Futbol Ligi Bundesliga’nın genç ve ümit vaat eden hakemlerinden Robert Hoyzer, yönettiği bazı maçları toplam 67 bin Euro karşılığında manipüle ettiğini itiraf etmişti. 2 yıl 5 ay hapis cezası ve hakemlikten ömür boyu men cezası alan Hoyzer, cezaevinde 14 ay kaldıktan sonra, “iyi hal”den erken tahliye edilmişti.


Mafia buraya yönlendirilmektedir

Almanya'nın Bochum kentinde aralarında Türkiye'nin de bulunduğu en az dokuz ülkeyi kapsadığı belirtilen bahis skandalında bahis oyunlarında şike yaptıkları gerekçesiyle 5 kişi tutuklandı. Tutuklananlardan 2'sinin daha önce de şike olaylarına karıştıkları için polis tarafından tutuklandığı bildirdi.

Berliner Morgenpost gazetesinde yer alan habere göre, şike olaylarına karıştıkları gerekçesiyle 200 kişi hakkında soruşturma açıldı. Soruşturma kapsamında olan kişiler arasında Türk futbolcuların da olduğu iddia edildi. Ayrıca 10 farklı ülkede 15 şüpheli hakkında tutuklama kararı çıkartıldı. Alman medyasındaki haberlerde, Alman 1'inci ligi Bundesliga ile Türkiye Turkcell Süper Lig'den bazı futbolcular da şike olaylarına karıştığı ileri sürüldü. Türk futbolcular arasında milli takıma kadar yükselenler de bulunduğu iddia edildi.

Alman polisinin Bochum'da gözaltına aldığı 5 kişinin uluslararası bir şike şebekesinin üyeleri olduğu belirtildi. Gözaltına alınanlardan ikisinin eski Alman hakem Robert Hoyzer'in kardeşleri Ante ve Milan S. olduğu belirtildi. Hoyzer'in adı 2005 yılında uluslararası bahis şikesine karışmıştı.

ALMAN MEDYASI GENİŞ OLARAK YER VERDİ
Alman haberleri ajansı SID, ülkenin saygın gazetelerinden Süddeutsche Zeitung ve başkent gazetesi Berliner Morgenpost'un ulaştığı bilgilere göre aralarında Alman ve Türk takımlarının bulunduğu geniş çaplı yeni bir şike skandalının patlak vermek üzere olduğunu yazdı. Berlin merkezli bir bahis çetesinin, özellikle Türkiye Süper Ligi'ndeki maçlara büyük paralar yatırdıkları tespit edildi. Şike skandalına Türk Milli Takımı formasını giyen bazı futbolcuların da karıştığı iddia ediliyor.

Deutche Welle'de ayrıntılı yayınlanan habere göre. 14 Temmuz 2009 tarihinde, Fenerbahçe'nin Almanya'da yaptığı yaz kampı sırasında, SSV Ulm 1846 takımıyla oynadığı ve sarı-lacivertli ekibin 5-0 kazandığı maçla ilgili Bochum Savcılığı tarafından soruşturma yürütüldüğü ortaya çıktı. Süddeutsche Zeitung, maçı farklı mağlubiyetle tamamlamaları karşılığında SSV Ulm'den bazı futbolcuların para aldıkları bilgisine ulaşıldığını iddia etti.

Haberde söz konusu futbolcuların isimlerine yer verilmezken, şike bedelinin "fazla yüksek olmayan beş rakamlı bir meblağ" olduğu kaydedildi. Savcılığın soruşturma dosyasında, söz konusu karşılaşmanın ilk dakikalarında Ulmlu futbolcuların, girdikleri iki tane yüzde yüzlük gol pozisyonunu bilinçli olarak değerlendirmedikleri ifadesi yer aldığı haber veriliyor.

Alman Futbol Federasyonu (DFB) Kurumsal İletişim Direktörü Harald Stenger, "Gerek UEFA gerekse DFB'nin erken uyarı ağı, Almanya'da şike şüphesi uyandıracak bir uyarı vermedi. Bochum Savcılığı'nın yürüttüğü soruşturmayla ilgiliyse yorum yapma yetkimiz york. Soruşturma sonucunu beklemek zorundayız" demekle yetindi. Federasyon yetkilisi, bu açıklamasıyla –dolaylı da olsa- Fenerbahçe'nin Ulm'le oynadığı maçla ilgili savcılık soruşturması yürütüldüğünü doğrulamış oldu.

Berliner Morgenpost gazetesinin ulaştığı bilgilere göreyse Almanya başkentinde örgütlenen uluslararası bir bahis çetesi, özellikle Türkiye Süper Ligi maçlarına büyük paralar yatırdı. Bahisler Almanya'da oynanırken, aralarında Türk Milli Takımı formasını da giymiş ünlü futbolcuların bulunduğu çok sayıda futbolcunun da bu çeteyle bağlantısı var. Haberde Bochum Savcılığı'nın soruşturma dosyasında hangi futbolcuların adının geçtiğineyse yer verilmedi.

Berliner Morgenpost, Berlin'deki güvenlik makamlarına dayandırdığı haberinde, şike skandalıyla ilgili olarak yaklaşık 100 kişi hakkında soruşturma yürütüldüğünü duyurdu. Bochum Savcılığı, şike konusundaki iddialara açıklık getirmek üzere bir basın toplantısı düzenleneceğini duyurdu. Toplantıya, soruşturmalara eşlik eden Avrupa Futbol Federasyonları Birliği UEFA'dan da bir yetkilinin katılacağı açıklandı.

Türkiye ve Almanya'nın yanı sıra Avusturya, Belçika, Bosna, Hırvatistan, Macaristan, Slovenya ve İsviçre liglerinden takımların da adı şike dosyasında yer alıyor. Bu ülkelerde de çok sayıda futbolcu, teknik direktör, hakem ve idarecinin Berlin merkezli çeteyle işbirliği yaptığı, yaklaşık 40 maçın manipüle edildiği öne sürülüyor. Eş zamanlı olarak söz konusu ülkelerde emniyet güçlerinin yaptığı baskınlarda gözaltına alınanların olduğu haber veriliyor.

Alman Bild gazetesi, yakalananlar arasında Berlin'deki çetenin elebaşlarından üyelerinden Hırvat Ante ve Milan Sapina kardeşler de bulunuyor. Söz konusu kişilerin adı, 2005 yılında Almanya'yı sarsan "Şikeci Hakem Hoyzer" skandalına da karışmıştı. Ante Sapina üç yıl hapis cezasına çarptırılmış, olaya adı karışan iki kardeşinin aldıkları hapis cezalarıysa tecil edilmişti.

Alman futbol tarihinin en büyük skandalı 2005 yılında patlak vermişti. Almanya Birinci Futbol Ligi Bundesliga'nın genç ve ümit vaat eden hakemlerinden Robert Hoyzer, yönettiği bazı maçları toplam 67 bin Euro karşılığında manipüle ettiğini itiraf etmişti. 2 yıl 5 ay hapis cezası ve hakemlikten ömür boyu men cezası alan Hoyzer, cezaevinde 14 ay kaldıktan sonra, "iyi halden" erken tahliye edilmişti.

Bochum Savcılığı, şike konusundaki iddialara açıklık getirmek üzere bugün Almanya saatiyle 14:00'te (TSİ 15:00) bir basın toplantısı düzenleneceğini duyurdu. Toplantıya, soruşturmalara eşlik eden Avrupa Futbol Federasyonları Birliği UEFA'dan da bir yetkilinin katılacağı açıklandı.

Berliner Morgenpost gazetesi, uluslararası düzeyi bulunan bahis organizasyonu kapsamında, Türkiye'deki bazı maçların da manipüle edildiğini öne sürdü.

Alman basınına yansıyan son haberler, uluslararası çapta bir bahis skandalının ortaya çıkarıldığı yönünde. Berlin'deki merkezden yönetilen Almanya kaynaklı bahis mafyası, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu birçok ülkede lig maçlarını manüpile etmekle suçlanıyor.

Berlin güvenlik kaynaklarının verilerine dayandırılan haberde, olayla ilgili yaklaşık 100 kişinin soruşturma kapsamına alındığı ve Bochum Savcılığı'nın kısa bir süre içerisinde en az 5 kişi hakkında tutuklama kararı çıkaracağı iddia edildi.

Skandalın Türkiye boyutu ise milli futbolculara kadar uzanıyor. Türkiye Ligi'ndeki maçlar için yüksek meblağlarda bahse girildiği ve bazı ünlü milli oyuncuların da bu organizasyona dahil olduğu öne sürülüyor.

Suçlamaların temeli, zanlıların, Avrupa'nın çeşitli liglerinden oyuncu, hakem, antrenör ve yüksek düzeydeki yetkilileri para karşılığında kullandığına dayanıyor. UEFA tarafından desteklenen soruşturma ile ilgili son gelişmelerin ise, Bochum Emniyet Müdürlüğü tarafından en kısa sürede kamuoyuyla paylaşması bekleniyor.